Eveet uzun bir aradan sonra başka bir gezi yazımla beraberiz.(Baştan uyarayım uzun bir yazı sizleri bekliyor!) Bu yazımda İtalya turumdan bahsedeceğim. Gezim totalde 8 gün sürdü 6 gün İtalya'da 2 gün Fransa-Paris'de bulundum.

    İtalyaya uçak biletini Rynairden 29 euro gibi cüzi bir fiyata almıştım. (Wizzair ve Raynair erasmus öğrencisinin en iyi dostudur) Tabi Litvanya soğuk yanılmıyorsam sabah erken saaatlerden çıkmıştık hava -5 civarıydı Vilniusta 12.30 gibi Milanoda olduk hava 20 derece civarı olunca memlekete dönmüş gibi oldum.
    Bütçe sınırlı olduğu için ülke gezmek gerçekten zor. Minimum parayla maksimum nasıl seyahat edilir sorusununda cevabını alacaksınız yazılarımda.

    Milanoda B&B Music adlı bir hostelde 20 euroya kaldık. Gerçekten de o paraya bulabileceğiniz en iyi hostel. Eşyaları buraya atıp Milanoda geziye başladık. Genel olarak kendim gezdiğim,memnun kaldığım, olur giderseniz kesinlikle uğrayın dediğim yerleri yazacağım.
   Milano'nun altyapısı on numara hiç otobüs, taksi debelenmeye gerek yok bin metroya nereye gitmek istiyorsan git cillop gibi. Çok ucuza tek binişlik günlük veya kaç binişlik istiyorsanız bilet alabilirsiniz. (Bilet almayıp kaçak binilebiliyormuş, yani ben bilmiyorum binen arkadaşlarımız olmuş yani...)
Duomo: Yapımına 1386 yılında başlanan dünyanın en etkileyici gotik katedrallerinden biri. İçerisinde fotoğraf çekmek isterseniz 2 € gibi bir para istiyorlar.(Ben vermedim, foto çektim mi? Evet!) 7 euro vererek merdivenlerden, 12 euro vererek assansörle üstüne çıkılabiliyor.
(Ben naptım o parayla? McDonald's da Hamburger gömdüm)
Galleria Vittorio Emanuele: Duomo’nun hemen yanında bulunan dünyanın ilk alışveriş merkezi. Günümüzdekilerden çok daha farklı tabii ki, çiçek pasajına benzer bir yapısı var. Mozaik zemini ve cam çatısıyla güzel bir mimariye ve tarihi bir öneme sahip.  Louis Vuitton ve Prada gibi butiklerin yanında, AVM’lerin olmazsa olmazı McDonald’s da kendine yer bulmuş.




Sıradaki durak Venedik bir sonraki yazımda görüşmek üzere...
















 

     Vilniusta cuma ivit efenim yanlış duymadınız burada da namaz kılınıyor hemde imam Türk. Sanırım Vilniustaki publardan, cluplardan bahsetmeme gerek yok birçok blogda bahsedilmiştir.(Bahsedilmediyse de yazmama gerek yok sanırım birçok Erasmuscu'da bilir :D ) Bu yüzden ben farklı bir konu hakkında yazayım dedim. Olur ya  hani gitmek isteyen olur ve benim katkım olur       + sevap point'e hayır demem.

     Malum Hristiyan bir ülkedeyiz ve fazla namaz kılan Müslüman yok sanırım bu nedenle bir tane mescid var Vilius'ta. Bu yazımda da o mescidden ve orada kılınan namazlardan bahsedeceğim.
Cuma namazları  Smolensko gatvė 19 'da ufak bir mescidde kılınıyor. Dışarıdan bakıldığında gayet sade bir bina gibi gözüksede vilniusda yaşayan müslümanlar için tek ibadet yeri.

    Gelelim camimize başta da söylediğim gibi imam  Türk ama vaaz her zaman Türkçe olmuyor. Haftadan haftaya değişiyor yanılmıyorsam Türkçe,Litvanca ve Rusça vaaz veriliyor. Cemaat enternasyonel ama genelde Türk ağırlıklı. 

(Niye boş mescit demeyin erken gelmiştim o zaman çektim.Cumaları dolu oluyor genelde)
Mescide giriş için binanın sol tarafındaki kapı kullanılıyor.Fark edildiği üzere bina üç katlı sadece iki katı camiye ait. İlk katta bir dükkan var ikinci katta abdesthane en üst kat olan üçüncü katta ise mescit var. 


                                                                                                    Adres: Smolensko g. 19 / Vilnius
                                                                                                                                                      Cumaa Saati Kış: 12.30
                                                                                                                                                                              Yaz: 13.30



Bir dahaki yazımda görüşmek üzere... ;)
                        


   
     Bloğumun bu sayfasında Trakai gezimden bahsedeceğim.Facebook, twetter gibi mecralarda seyahat deneyimimi paylaşmıyorum çünkü resim bile paylaştımda bile "hava mı atıyon uleeeyn" oluyor.Benim gibi gezi yazısı okumayı seven yada erasmus kapsamında veya haricinde Litvanyaya gitmeyi planlayan arkadaşlara yardımcı olabileceğini düşünüyorum.

    Gelelim Island Castle ile ünlü Trakai'ye. Trakai Litvanya'nın başkenti Vilnius'un 28 km batısında yer alan şirin mi şirin 5-10 bin nüfuslu tarihi ve turistik bir kasaba. Trakai şuan ufak bir yerleşke olsa da zamanında Karay, Tatar,Yahudi,Rus... gibi birçok millete ev sahipliği yapmış bir yer.Trakai ismi Litvan dilinde "ormanlık alandaki boşluk" anlamına "Trãkas" dan geliyormuş.



Bu geziyi Erasmus kapsamında okulun erasmus öğrencileri ile yaptım. Eğer sizin imkanınız olursa hava güzelken gidip görmenizi isterim. Biz gittiğimizde hava biraz kapalıydı. Vilnius merkezle Trakai arasındaki mesafe az olsa da hava 5-6 derece farketti .Şayet ben gibi sonbaharda gidiyorsanız üzerinize kalın bir şeyler almanızı tavsiye ederim. 
   


    Island Castele'ın uzak kısımlarında apartmanlar varken, yakınlarında evler eski usulde ahşaptan yapılmış (*1) sanırım kalenin ihtişamının bozulmaması istenmiş.(İyi de olmuş)Biz otobüste direk kaleye giden yolun başlangıç noktasına indik.Kalenin köprüsüne doğru ilerlerken yol kenarında hediyelik eşyalar satan yerler var.(*2)  Çok güzel eşyalar bulabilirsiniz fakat öğrenci için biraz tuzlu. 


    Kaleye giden köprü tahtadan yapılarak eski bir hava katılmış.Zaten köprüye adım attıktan sonra 1400'lü yılları yaşıyorsunuz.Yeniye dair hiçbir şey kullanılmamış.Kaleyi gezmek için bilet satın almalısınız.Bizim geziyi okul karşıladığı için giriş ücreti ne kadar bilmiyorum maalesef.
   




    Girişte direk gözünüze çarpan odundan yapılmış tek kişilik hapishane ve mahkumun ellerini ve başını bağlı tutan ahşap bir alet oluyor.(*3)Zeminin altında zindan bölümü ve zemin ile birlikte kale 3 katlı.Her oda da odayla sorumlu insanlar var.Aklınıza takılan soruları sorarsanız cevaplıyorlar.

   Eşyalar cam ile muhafaza ediliyor.Her tarihi eser en ufak ayrıntısına kadar anlatılıp sergilenmiş. Kale büyük gezerken yorula bilirsiniz odada dinlenmek için oturaklar bulunmakta.Biz dinlenmek kale içerisindeki kilisenin oturaklarını kullandık çünkü rehberimiz biz otururken de kilise kısmını tanıtmak istedi. Kilise kısmın da iki büyük resim vardı iki farklı şenliği anlatıyormuş yanlış hatırlamıyorsam.(*4)
    Kilise kale içindeki son duraktı sonrasında bir şeyler yemek için bir tatar lokantasına gittik simaları ve yemek kültürünün bizlere yakın olması beni çok memnun etti.Yemekte tadı tavuk çorbasını andıran bir çorba ve içi etli poğaçalardan vardı.Gerçekten lezzetliydi. Yemekten sonra bir saat boş zamanımız vardı havanın soğuk olması nedeniyle yarım saatini lokantada oturmakla geçindik geri kalan zamanda biraz etrafı turlayıp hemen atladık otobüse.Ve geri dönüş...


Trakai'den birkaç  fotoğraflar

(*1)
(*2)
(*3)
(*4)



            Bir dahaki yazımda görüşmek üzere ;)




   Erasmusumda ilk haftamda denk gelen bu festivalden bahsetmek istiyorum. Festivali gezdikten sonra İnternetden araştırdım "Vilnius City Fiesta" 1993 yılından bu yana düzenlene gelen şehrin en önemli uluslararası festivallerindenmiş. Festival 5-7 Eylül günlerini kapsıyormuş.Bu festivale ülke vatandaşları katılabildiği gibi yabancı ülkelerden de katılımcılar oluyormuş.
 
   Bu kadar bilgi yeter gelelim gördüklerime. Şehrin meydanında çadırlarda takı,giyim, ufak süs eşyaları gibi çeşitli şeyler satılıyordu.Yol boyunca da resimlerle süslenmişti.

   Şehrin 3 farklı yerinde halka açık konserler verildi. Sanırım en büyüğü katedralin yanındaki konserdi.




Bahsettiğim büyük konserin olduğu mekan burası. Sabah ve akşam çektiğim fotoğraflar. Fakat gece daha kalabalık oldu maalesef gece resmini çekmeyi akıl edememişim :) Fakat arkadaşlarımdan bulursam buraya eklerim.





  Bahsettiğim küçük konserlerden biri ve çadırlarda çektiğin bu videoda var:


    Bahsetmeden geçemeyeceğim bir şey daha var bu alta fotosunu gördüğümüz abla da bu Festivalde geziyordu. Fakat niyeyse bir tek biz Türklerin garibine gidip fotoğraf çekti.Hava esiyor ve bende ceket vardı?


   Gezinirken dini bir dans grubunun videosunu çektim, sizinle paylaşmak  isterim. Bu abla ve abilerimizin söylediği "Arikişna" öğrendiğime göre dini bir isimmiş.


        Bir dahaki yazımda görüşmek üzere ;)


Bavula Ne Koyayım?
E onu da bana soruyorsunuz gerçekten ayıp! Ama neyse size yine bi ağbeylik yapıp yardımcı olmaya çalışacağım. Seni köftehor seniii ;)


Gitmeden önce saçları kısa kestirin daha ilk haftadan burada berbere para vermeyin, birde berberin İngilizce bilmeme ihtimali var, valla bir bakarsın kafayı futbol topuna çeviriverir.

Thy uçak biletinde benim biletimde olduğu gibi 20 kg bavul hakkı yazıyor olabilir ama 30 kg öncelikle onu açıklığa kavuşturalım. Ben laptop çantam, sırt çantam ve bavulumla bindim uçağa sıkıntı çıkmadı .

İzmir-İstanbul-Riga istikametini kullandım. İzmir'de check in yapan kişiye bavulumu Riga'da almak istiyorum dedim.Sizde öyle yapın, amale gibi bavulla gezmeyin İstanbul havaalanında.

Bu arada Pasaport kuyruğuna girmeden 15 tl lik seyahat pulu almayı unutmayın.


Gelelim bavula neler koyacağımıza

Öncelikle giyim kozmetik ne varsa Türkiyeden alın Litvanya pahalı her konuda.Efendim botu ve montu Litvanyadan alayım ağırlık yapmasın derseniz burada dandik bir montu uçuk bir fiyattan alır yediğiniz kazıkla kalırsınız. Bence Türkiyede daha fazla çeşit ve daha kaliteli mallar var.


Bavulun koyacaklardan bahsetmeden şunu da söyleyeyim :bavul tekerlekli olsun mazallah okula varasıya fıtık olursun.

Laptop'u bavula koymayın. (Litvanyada laptopu toz olarak avcunuzda toplama ihtimaliniz var.Bavulunuzun uçak personeli tarafından futbol topu olarak kullanılabilir.)

-Bavulda eşyaların yerini ufaltmak için vakumlu torba alınabilir.
-Salça alınabilir. Özellikle yemeğin salçalısı diyen arkadaşlar burada sıkıntı çekebilir.
-Termal içlik. (Artisliğe, ben öyle şeyler giymem demeye gerek yok Aralık ayı geldi mi dötün donar valla )
-Hazır makarna alın 4-5 paket alın.İçinde sosu falan da oluyor 5 dk da hazırlar yersiniz.(İlk 1-2 gün markete gidemeye bilirsiniz, hayat kurtarır)
-Sevdiğiniz baharatlardan alınabilir mesela ben geçen pul biber bulamadım :)
-Ufak ıslak mendil. (Evet Avrupa'da taharet musluğu yok ve emin ol sade tuvalet kağıdı kurtarmaz mevzuyu)
-Çarşaf, yastık kılıfı alın.
-Terlik (Yurtta halı yok ayakkabıyı gir çıkar yaparsın sürekli)
-İyi bir mont ve altı kalın bir bot.(İyi bir çorapla bu kombinasyonu tamamlarsan değil soğuk ölüm geçirmez olursun)
-Cüzdanda fazladan vesikalık olsun lazım falan olur.
-Seyahat sağlık sigortanız yanınızda olsun.
-Her giyiminizden 4-5 adet olsun ilk hafta çamaşırlarınızı yıkayamayabilirsiniz.
-Ülkemizi tanıtmak için vesikalık alınabilir. Fakat öyle Yozgatın Topaç köyü falan olmasın mümkünse İstanbul, Antalya, İzmir gibi illerin tarihi ve turistik yerleri olsun.
-Birkaç grip ile ilgili ilaç alın hele bünyenin zayıfsa burada sıkıntı çekebilirsiniz.
-Mentöre veya arkadaşa küçük bir bileklik, incik boncuk alınabilir.Emin olun çok mutlu eder.
-Yine yabancı arkadaşlara hatıra babında 25 krş, 50krş ,1 tl gibi herdiyeler verile bilir. Hee ben çok bonkörüm çıkarır 50 lik kağıdı yapıştırırım diyorsan o başka...
-Bavulunuzu tıka basa doldurmayın derim dönüşte daha ağır olabilir. Hediye bekleyen akraba ve arkadaşlardan dolayı.

                                                                                               Hadi Hayırlı Yolculuklar...




Arkadaşlar bu bölümde size vize almak için neler yapmanız gerek onu anlatacağım.











Vize de istenilen belgeler nelerdir ? 
  1. Pasaport. Bildiğin pasaport...
  2. D VISA / başvuru formu (Tamamı büyük harfle doldurulmalı ve imzalanmalı). Form burada -Öğrenci İçin Olanı dolduracaksınız. Bilgisayar çıktısı ile de götürebilirsiniz. Bir dayatma yok o konuda yeter ki doğru olsun bilgiler.
  3. Tüm Schengen Ülkeleri'nde ve planlanan seyahat süreci boyunca geçerli ve en az 30.000 EURO teminatlı uluslararası seyahat sağlık sigortası bulundurulduğuna ilişkin belge.  
  4.  Bir adet 35x45 mm vesikalık fotoğraf, yeni çekilmiş ve beyaz fonlu olmalı. 
 VE AYRICA 

(1) Uçak / seyahat rezervasyonları
THY'den direk bilet almanıza gerek yok.Rezervasyon çıktısını götürüyorsunuz ama dikkat , uçak bileti tarihine vize veriyorlar. Tam gideceğiniz güne.

(2) Seyahat masraflarının nasıl karşılanacağını gösterir belgeler: Hibe Sözleşmesi kısaca. Hibe sözleşmesini de götürüyoruz başvururken o bizim velinimetimiz.

(3) Kalınması planlanan süre için konaklamaya ilişkin belge
Bazı Litvan üniversiteler kabul mektubu ile birlikte , konaklamaya dair bir belge yollar size. Eğer elinizde bu belge var ise , konsolosluğa bunu da götürün , yoksa sorun olmaz. Benim konaklama belgem yoktu başvururken. Sorun olmadı. Tıpkı bir çok arkadaşımda olduğu gibi. 

(4) Davet mektubu 
Gideceğiniz Litvan üniversiteden gelen davet mektubu.Çıktı veya orjinal olması fark etmiyor.

(5) Öğrenci Belgesi : Son döneme ait güncel bir öğrenci belgesi işinizi görecektir. En basiti bu sanırım.

Evet arkadaşlar götürmemiz gereken 8-9 belge var. Bu belgelerle gittim. Soldan sağa ; 
Sağlık sigortası - Vize Formu - Uçak bileti  Rezerv. - Kabul Mektubu (Litvanca) - Hibe Sözleşmesi , Pasaport ve yakışıklı bir vesikalık.

Vize işlemleri normal koşullar altında başvuru gününü takiben 7-10 gün içinde tamamlanmaktadır. 20 tl civarı adresinize teslim etme parası alıyor kargocu abi.
Ve vize işlemleri tamam ;)

 Merhaba arkadaşlar siz bu bölümde Erasmus için pasaport nasıl alınır onu anlatacağım.

        Resimde de görülebileceği üzere farklı renklerde pasaportlar vardır.Bizim alacağımız 2. sıradaki bordo renkli umuma mahsus pasaport olacak. Kendimin de yaptığı işlemleri adım adım sizlere anlatacağım. Hadi başlayalım o zaman işlemlere;




İlk Adım:

   Öncelikle okulunuzdan imzalı ve mühürlü vergi dairesine hitaben yazılmış "Harçsız Pasaport Yazısı" nı almalısınız.
İkinci Adım :
   Okulunuzun bulunduğu ilin vergi dairesine gitmelisiniz. (Okulunuz harçsız pasaport yazısını kendi şehrindeki vergi dairesine hitaben yazdığından bunu başka bir vergi dairesinde gerçekleştirmeniz mümkün değildir o nedenle farklı şehirde yaşıyorsanız memleketinize gitmeden önce bu işleri halledin derim.)
Burada yazınıza 2 adet imza attıracaksınız. Vergi dairesine gittiğinizde size konu hakkında yardımcı olacaklardır.

Pasaport defter bedelini ödeyerek (2014 yılında 75 TL) dekontunuzu alıyorsunuz.
Şayet pasaportunuz varsa yenileme ücretini ödeyim yenileyebilirsiniz.

Üçüncü adım:
   Sırada fotoğrafçıda biyometrik fotoğraf çektirmek var. Fotoğrafçı 12 li 24 lü  vermeye çalışabilir. Mümkün olduğunca az sayıda almanız sizin için iyi olur çünkü pasaport için 2 tane yeterli. 
Dördüncü Adım: 

Şubede iken pasaport için başvuru yapmak istediğinizi belirtiyor ve gerekli evraklarınızı teslim ediyorsunuz.

-Verilen evraklar dolduruluyor ve imzalanıyor.
- Parmak iziniz kayıtlı değilse parmak iziniz alınıyor.
                                                                                                                           Ve bitti....

Pasaport Takibi

Emniyette ki işlemleriniz bittikten bir kaç gün sonra PTT'den cep telefonunuza pasaportunuzun kabul edildiğine dair bir mesaj gelecektir. Aynı zaman da bir takip kodu sunacaklardır size. Bu kod ile pasaportunuzun gün gün saat saat nerede olduğunu görebileceksiniz.


www1.ptt.gov.tr/tr/interaktif/kayitliposta_yeniweb.php


Bu siteden kod ile  Ptt'nin Yurt içi kargo sorgu sayfasına giriş yapıyorsunuz gerekli alanları doldurtan sonra "sorgula" butonuna basarak pasaportunuzun nerede olduğunu görüyorsunuz


Pasaportun düzenlenmesi ortalama 2 gündür. Bulunduğunuz ile ve ilçeye bağlı olarak elinize ulaşması en geç bir haftayı bulabilir.